Bu Blogda Ara

Salı, Kasım 14, 2006

KARA BAYRAK VE VENDETTA - Birgün sayı 85 / 13 Kasım 2006

KARA BAYRAK VE VENDETTA

Birgün sayı 85

13 Kasım 2006

Süreyyya Evren

Ben de tam ‘Fifth Estate’ dergisi için “Türkiye’de Kara Bayrağın Yirmi Yılı” başlıklı kısa bir yazı yazıyordum, Kara dergisinin ilk sayısının yayınlandığı 1986’dan bugüne Türkiye’de anarşizmin serüvenine kısaca değinen bir deneme. İşte o yazının önümde durduğu günlerde Peter Handke’nin Karanlık Bir Gecede (Can, 1999, çev. İlknur Özdemir) adlı romanını okuyordum ki anarşizm olmasa da ‘anarşist’ peşimden geldi! Uygunsuz bir dipnotla. Çevirmen koyduğu bir dipnotta (s. 63) ‘desperado’ sözcüğünü açıklamak için “anarşist, toplumdışı kişi” demesin mi! Şaka gibi ama gerçek!

Bir arkadaşım çeşitli aşırı sağcı yayın organlarında ve kitaplarda eskinin ‘anarşi ve terör’ söyleminin siyasi bir hareket olarak anarşizmle birlikte okunmasının günümüz Türkiye’sinde nasıl da sürdüğünü araştırıyordu bir süre önce. Gerçekten de bulguları, genelde takip etmediğimiz yayınları kapsadığından, bize hep yeni gelen şaşırtıcı bir sabitlenmeyi ortaya çıkarıyordu. Handke romanının çevirisinde bile bunun izleriyle karşılaşmak yadırgatıcıydı haliyle...

Öte yandan anarşizmin siyasi geçmişinden çok bu tür bir ‘anarşiztlik’ duygusunu referans alan kimi pop üretimler de aynı önyargıları pekiştiriyor. Mesela şu V for Vendetta (James McTeigue, 2005) filmiyle ülkemizde de ünlenen V karakteri ve onun meşhur V (Guy Fawkes) maskesi...

Özellikle hikayeyi kamusal hayatımıza da sokan film versiyonundaki Vendetta tiplemesi tam da çevirmenin toplumdışı anarşist tiplemesine uyuyor. Kropotkin’in, Colin Ward’un, İspanyol iç savaşının yüzbinlerce anarşist emekçisinin, köylüsünün ve diğerlerinin bıraktıklarını değil de anarşiyle ilgili Bay Perşembevari imgeyi, Conrad-imgesini, abartılı bir Souvarine-imgesini referans alan bir anarşist görürüz V’de. Kurucu yanı boğulan anarşizmden geriye fazla birşey kalmamıştır, biraz anarşist ikonografi sadece. Ve adından da anlaşılacağı gibi V için intikam motivasyonu esastır (‘Vendetta’ sözcüğü İngilizce’de “kan davası” anlamındadır.)

V for Vendetta’da iyiler, kötüler ve bilinçlenmemiş kitleler vardır. Bu uyutulmuş kitlelerin hiçbir şekilde erklenmeleri önemsenmez, onlar salt patlamalarla ve ajitatif korsan TV yayınlarıyla gaza getirilirler, herhangi bir aşağıdan örgütlenme sözkonusu bile değildir, zaten amaçlanmaz da. Kitleler V maskelerini bile kendileri yapmazlar, böyle bir katılımları dahi yoktur, maskeler postayla adreslerine gelir, seri üretim olarak. Yeraltında yaşayan, toplumdışı ‘devrimci’, olağanüstü güçlere ve iradeye sahiptir. Profesyonel devrimcidir ve kötü erkeklerin hain emellerinden kurtardığı baş kadını da kendisi bizzat döve döve eğitir! Sevgililerinden şiddet gören anarşist kadınların dayanışma grupları kurdukları bir ülkede ayrıca anlamlı! Kadın, erkeğin kendisi için biçtiği role ve hatta doğrudan kıyafete, girer. Elinden çektiği işkencelerin aslında eğitim ve kimliklendirme olduğunu bir güzel anlamış, siyasi gül bitmiştir...

Kurucu anarşizme, toplumun yatay anti-hiyerarşik örgütlenmesine, temsilin reddedilmesine, anarşizmle gelecek alternatifin hemen bugün örgütlenmeye başlamasına ve diğerlerine dair o koca külliyat ve sayısız pratikler bir ışık çalımıyla çoktan rafa kaldırılmıştır V tipi stereotiplerle. Yaşasın süperkahramanlar, süperdevrimciler, toplumdışı ilahlar!

Hiç yorum yok: